Sizi Oturduğunuz Yerden Alıp Bambaşka Dünyalara Götürecek Distopik Kitap Önerileri
8 mins read

Sizi Oturduğunuz Yerden Alıp Bambaşka Dünyalara Götürecek Distopik Kitap Önerileri

20. yüzyılda yazılan romanların çoğunda kurulan dünyaların karanlık özelliklere sahip olduğunu görebilirsiniz. Peki kurulan bu dünyaları niteleyebilecek kelimenin ne olabileceğini hiç düşündünüz mü? İşte kurulan bu dünyalara “Distopya” adı veriliyor. 

Distopya kurgusuyla oluşturulan bazı romanlar ise geleceğimiz hakkında bizlere birçok mesaj iletebiliyor. Distopya kitap önerilerinde bulunmadan önce “Distopya nedir?” sorunun cevabına ve bu türün ortaya nasıl çıktığına bakalım.

Distopya tam olarak nedir?

Distopya kelimesini birçok yerde duyuyoruz. Peki nedir bu distopya? Distopya, gelecekte oluşabilecek olumsuz toplumları ve çevreyi tanımlamak için kullanılan bir kelime. Kısaca her şeyin en kötü boyutlarda yaşanabileceği ve karanlıklarla dolu hayalî bir yer diyebiliriz. Distopya içinde kurulan toplumlara ise “Distopik toplum” denir. Tahmin edebileceğiniz üzere çok da mutlu olmayan bu toplumlar, otoriter güce sahip ve kahramanların her adımını kontrol edebilen baskıcı hükûmetler tarafından yönetilirler

Distopya kelimesini ilk kullanan kişi ise John Stuart Mill olmuş ve böylece somut bir kavrama dönüşmüş.

Zamanla edebiyatta kurulan distopik dünyaların gerçek toplumda yaşananlarla ortak noktasının olduğu da fark edilmiş. Bu gelişmeden sonra distopik kitaplar ön plana çıkarak insanları uyarır nitelik taşımışlar. Şimdi herkesin kütüphanesinde bulunması gereken distopya kitaplarını incelemeye geçebiliriz.

Mutlaka okumanız gereken distopya kitapları:

  • Mülksüzler – Ursula K. Le Guin
  • Fahrenheit 451 – Ray Bradbury
  • Damızlık Kızın Öyküsü – Margaret Atwood
  • 1984 – George Orwell
  • Otomatik Portakal – Anthony Burgess
  • Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

İki ödül kazanmış olan kitap: Mülksüzler – Ursula K. Le Guin

Yıl: 1974

Kitapta mekân olarak iki gezegen var. Bunlar Urras ve Annarres gezegenleri. Bu iki gezegen arasındaki siyasi farklılıklar dikkat çekiyor. Annarres gezegeninde anarşist düşünceler ön plandayken, Urras gezegeninde kapitalist ve devletçilik görüşleri ön planda. Kitapta geçen zaman kavramı ise bizim bildiğimiz zaman kavramından oldukça farklı. Ayrıca Urras gezegeninin Annarres gezegenine göre daha gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. Görecelik kavramını araştırmak üzere Shevek isimli bir fizikçi Annarres gezegenine gidiyor ve orada gördüklerini yayımlamak istiyor. Ancak güvenlik nedeniyle buna izin verilmiyor. Baş kahraman Shevek iki farklı yönetim arasında sıkışıp kalıyor. 

Ayrıca Mülksüzler kitabı uzun süre bu kategoriye alınmamış çünkü politik olduğu düşünülmüş. Distopya sevenlerin kütüphanesinde mutlaka olması gereken bir kitap. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Adını kağıdın yanma sıcaklığından alıyor: Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

Yıl: 1951

Fahrenheit 451 kitabında; kitaplıkların yandığı, televizyonun hüküm sürdüğü bir dünyadayız. Kitaplıkların yanmasına sebep olan da kim dersiniz? Bir itfaiye eri olan Guy Montag… Montag, kitaplıkları yakarken yaptığı işi hiç sorgulamamış birisi. Bir gün eşiyle tüm gününü televizyonla kaplanmış odalarda vakit geçirirler. Yeni komşularıyla tanışınca tüm hayatları ve bakış açıları değişir. 

Distopya ve korku türünün bir arada işlenmiş şeklinin en iyi örneği. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Feminist distopyanın en iyi örneği: Damızlık Kızın Öyküsü – Margaret Atwood

Yıl: 1985

Margaret Atwood kadın hakları üzerine yapılan neredeyse tüm çalışmalarda rol oynayan bir yazardır. Kadınların fazlaca metalaştırıldığı bu kitabın depresif bir havası var. Damızlık Kızın Öyküsü kitabında kadınların bilinçli olarak doğurganlıklarının azaltıldığı, kısırlaşmaların ön plana çıktığı ve kadınların çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiği bir distopya işleniyor. Askerî rejimin baskıcı yöntemleriyle yönetilen ülkede, sadece komutanların seçtikleri sağlıklı kadınlar doğum yapabiliyor. 

Damızlık Kızın Öyküsü kitabı en önemli feminist distopya eserlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Dikkat! Gözetleniyor olabilirsiniz: 1984 – George Orwell

Yıl: 1949

“Distopik bir roman” dediğimiz zaman aklınıza ilk önce George Orwell’ın 1984 kitabı geldi değil mi? Bu listenin olmazsa olmazı. Distopik ve politik türlerin en ünlü romanlarındandır. Roman, “Big Brother” isimli kişinin tüm toplumu baskı altında yönettiği bir ülkede geçiyor. Bu ülkede bireysellik yok, zihninizden geçenlerin kontrol altında olduğu ve insanların robotlaştığı bir düzen var. Romanın dikkat çeken özelliği ise her detayın en ince ayrıntısına kadar düşünülüp yazılmış olması. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Duygularınızın sizden alınıp tepkisizleştirildiğiniz bir dünya: Otomatik Portakal – Anthony Burgess

Yıl: 1962

Toplumsal normlardan uzak davranışlarda bulunan ana karakter Alex, işlediği suçlardan dolayı yakalanıyor ve hapishaneye gönderiliyor. Hapishanede ise “Ludovico Tekniği” adı verilen bir tedaviyle, bütün özgürlük duygusunu kaybedip suçlara karşı tepkisiz bir kişiliğe bürünüyor. Özgürlük ve kontrol arasındaki ince çizgi ise kitabın ana temasını oluşturuyor. Ayrıca, İngiltere’nin gelecekteki toplumsal yapısı da ele alınıp suçla mücadele yolları sorgulanıyor.

Otomatik Portakal, 20.yüzyılın en önemli distopik romanları arasında yerini alıyor.

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Burada insanlar laboratuvarlarda üretiliyor: Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

Yıl: 1932

Cesur Yeni Dünya,  yazıldığı dönem nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Çünkü kitabın yazıldığı sırada Avrupa’nın siyaset olarak karışık olduğu, I. Dünya Savaşı’nın bitmiş ve II. Dünya Savaşı’nın başladığı zaman diliminden bahsediyoruz. Aldous Huxley ilk distopik romanı olan bu kitapta insanlığı ağır bir şekilde eleştiriyor. Kurulan bu distopik dünyada insanların duyguları yok. Aynı zamanda toplum kast sistemi şeklinde sınıflara ayrılmış durumda ve her şey üst sınıfın kontrolü altında. Cesur Yeni Dünya’da insanlar üreme teknolojisiyle laboratuvarlarda üretiliyorlar. Sadece toplumla uyumlu olanların yaşamasına izin veriliyor. Ayrıca aile, sanat, kültürel çeşitlilik ve felsefe gibi kavramlar bu dünyada yok. 

Kitabın ismi Shakespeare’in Fırtına isimli eserindeki bir konuşmadan esinlenerek oluşturulmuş. 

Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

“Distopya nedir?” sorusuna cevap vererek kurulan distopik dünyalar ve bu dünyaların işlendiği distopya kitap önerilerini sizlerle paylaştık. Siz hangi distopik dünyada yaşamak isterdiniz? Eklemek istediğiniz roman varsa yorumlarda buluşalım.

Kitaplarla aranız iyiyse bu içeriklerimiz ilginizi çekebilir:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir